Türkiye’nin Gazze ve bölgede büyüyen tehdide karşı milletlerarası arenada verdiği çabaya paralel alanda da konsept değişiyor. Türkiye Kıbrıs, Ürdün, Mısır, Irak ve Suriye’yi kapsayan çok boyutlu bir savunma ve güvenlik konsepti için harekete geçti. İsrail merkezli tehdit, Türkiye’nin Ulusal Güvenlik Belgesi’ne girmekle birlikte bütün güvenlik stratejilerinin de kapsama alanına giriyor.
MESAFE 268 KİLOMETRE
Daha evvel çizilen 1947-1967 ve 1980 sonlarını sistematik katliam dizeleri ile ihlal eden ve yayılmacı tavrını çok daha tehlikeli düzeylere çıkaran İsrail’in Türkiye ile kara arası 268 kilometreye kadar düştü. Artan tehdit dozuna karşı siyasi-diplomatik faaliyetlerini sürdüren Türkiye; İdlib, Lazkiye-Hama-Halep çizgisinde beklenen İsrail hava-kara sabotaj ya da hücumlarına karşı stratejik savunma kalkanı kuruyor.
Bölgede radar, uçaksavar ve kara füzeleri ile birlikte İHA-SİHA filoları eşliğinde inançlı koridor inşa etmek isteyen Türkiye, İsrail’in Golan’daki faaliyetlerini de yakın izlemeye aldı. İran, Ürdün, Suriye ve Irak’la birlikte bölgesel muhafaza kalkanı oluşturmak isteyen Türkiye öbür yandan en az 70-80 bin kişilik bir kara gücü oluşturmak istiyor. Bölgede iki büyük askerî üssü bulunan Rusya da sürecin paydaşları ortasında.
İSRAİL, KORİDOR AÇMAK İSTİYOR
Batı takviyeli İsrail’in Golan stratejisi Suveyda, Kuneytra, Humus ve Haseke sınırında bir koridor açmak. Güvenlik kaynakları, bundan 100 yıl evvel Davut Koridoru olarak projelendirilen işgal koridoru rezerv edildiğini ve Ürdün, Lübnan, Suriye ve Irak’ı da kapsayan nitelik kazandığını belirtiyor.
Siyonist yayılmacılığın kapsamlı işgal projeksiyonuna nazaran üstte bahsi geçen haritadaki ülkeler bölünecek ve büyük çaplı değişimlerle İsrail’e bağımlı uydu yapılar hâline dönüşecek. Hâlihazırda Litani Nehri’ni süreksiz tampon hâline getirmeye çalışan İsrail’in bir sonraki atağı, kurulacak kukla devletçiklerle Nil ve Fırat ortasındaki kelamda “vadedilmiş topraklar” ütopyasını gerçekleştirmek olacak.
Bu projede PKK terör örgütü ve işgal edilen alanla birlikte Suveyda bölgesi kritik kıymet arz ediyor. İsrail ajandasında Koalisyon güçlerinin Rakka-Humus-Deyrizor-Şam koridoruna ektiği DEAŞ’ta kıymetli misyon üstleniyor.
İŞGALE KARŞI GÜÇ BİRLİĞİ
Türkiye; siyaset, askerî bürokrasi ve istihbarat seviyesinde alanda büyüyen tehlikeyi bölgedeki muhatapları ile paylaşıyor. Suriye-Lübnan-Ürdün-Mısır-Irak-Kıbrıs aksında teşkil edecek 70-80 bin kişilik donanımlı bir askerî gücün bilhassa İslam dünyasında büyük çapta moral nitelik taşıyacağı ve arzımevud için koşulların olgunlaştığı ve önünün açık olduğu fikrine kapılan siyonist işgale karşı ülkelere güç birliği ve direnç talihi sunuyor.
Türkiye’nin kurmaya çalıştığı askerî-siyasi paktta Suriye Ulusal Ordusu da özel ehemmiyet arz ediyor. Her geçen gün işgal adımları daha fazla hissedilen İsrail tehdidin Kahire-Ankara bağlantılarında kıymetli olumlu rol oynadığı, benzeri bir trafiğin Şam-Ankara olağanlaşması için de geçerli olacağı kaydediliyor.